SONA YAKLAŞIRKEN EVVELİN BAŞINDAKİ SÖZ

İrem Özdemir

Sona Yaklaşırken Evvelin Başındaki Söz

Nice baharlar eskittim, kozasından çıkan kelebekler bekledim…
Gece ayı izleyip, bitmeyecek sabahları düşledim
İçimdeki yangından bir zerreyi yoluma mum eyledim,
karanlığımda bir nurun hasretini seyreyledim!

Gelmedi bahar, ve gitmedi kış benden..
Seherlerden umdum medet, hikmet ararken gaflet yapıştı yakama…
Çok bekledim,
Eskiyen baharlari tecdid etmedi hiçbir mevsim
Çok izledim çocukların neşvelerini, sirayet etmedi ve lakin!

Günlerce nöbet tuttum öfkenin kapısında, kurtlanan fikirlerim yağdı göğümden;
Fikir, iş tutmadı!
Umdum, fakat yamuldum!
Durdum, bir buz devri ahesteliği ile ahretliğim bekledim!
Hız gözlerimi açtığımda dünyamı esir etmiş, yavaşladım…

Hep daha ileri dedim, geride kaldım.
Vereyim biraz da dertlerden dedim; hep, geri aldım…
Seveyim, sevileyim hakikatte dedim; dünyada kaldım!
Bir vapur bekledim büyük ve derya deniz;
Oysa yek küçük nehirde, takaza bir saldım ve sessiz!
Ne zaman ki dedim yukarı çıkarım, sonlanır fecaatim, kabusum;
Ah yazık; daha derine, daha dibe vurdu umutlarım, çaresizliğe boyandım!

Uyanırım yetti uykular dedim, en derinine daldım….
Usanmaz olduğu kadar ürkek kaldım, boyam yanlıştı, farkına vardım…
Yeni bir umut ,bir hayal, bir pencere;
Gökyüzüne bir merdiven: bulutlar üstünde,
Gök şamandırasında, hayal terasında..
Kırık ve dökük ne varsa yığdığım harmanımı savurmak istedim…
Bitsin, ve ben bana gelsin yeniden.

Çok uzaklardayım,
Biliyorum…
Mevsim benim değil, iklim en bilmediğim. Sıcağında üşüdüm, soğuğunda terlediğim, Sahtekar emlaktan mesken tuttuğum,
Bîgane kaldığım;
Buzların ve çöllerin şehri!
Beni unut, sen unut beni, Rabb’ime döneyim…

O’nun boyası renk renk kuşatsın karamı,
İman denen hayat özü, aklara çalsın rengimi,
Nur sarsın kuşaklarımı,
Nur aksın pas tutmuş oluklarımdan,
Yeşili göreyim; göreceğim son yeşilden evvel. Doğruları bileyim
Hak orduların seferinde bir nefer de ben olayım

Yeniden doğayım,
Yeniden ben olayım.
Bendeki, bana giden yolu; müstekimce aşayım
Kuyrukta ne varsa masivadan; bırakıp, dar ağacında asayım
Lakin işte ben işte olayım, lakin ben artık ne olur ben olayım….

Bir Cevap Yazın

Your email address will not be published.