“Günde 24 saat bana yetmiyor” diyenlerdenseniz artık ajanda tutma vaktiniz gelmiş demektir. Her ne kadar elektronik ortamda hatırlatmalar, notlar, planlayıcılar vs. gibi uygulamalar olsa da bilgilerinizin uzun ömürlü olması ve kullanım rahatlığı açısından kağıt kalemin bize eşlik etmesi daha verimli olacaktır.
Çağımız bir garip. İş çok vakit yok. Bu dönemde zaman planlaması büyük önem arz ediyor. Bir öğrenci ya da bir iş adamı olabilirsiniz. Hiç fark etmez. Bu yazıda kendi zaman planlamanıza ilişkin güzel ipuçları yer alıyor.
Günde 24 saat bana yetmiyor” diyenlerdenseniz artık ajanda tutma vaktiniz gelmiş demektir. Her ne kadar elektronik ortamda hatırlatmalar, notlar, planlayıcılar vs. gibi uygulamalar olsa da bilgilerinizin uzun ömürlü olması ve kullanım rahatlığı açısından kağıt kalemin bize eşlik etmesi daha verimli olacaktır. Kullanacağınız bu ajanda kişisel organizatörünüz, bir nevi takviminizdir. Planlayıcınızın kapsamı, işlevi, içeriği ve tasarımı size kalmış. Ben kendi düzenimden bahsetmek istiyorum.
Her sabah erkenden kalkıp gün içerisinde yapılması gerekenleri yazanlardanım. Bu yüzden günlük kullandığım ajanda her zaman elimin altındadır. Bir de aylık hedeflerimi not ettiğim ve bazı takipleri yaptığım ayrı bir ajandam var. Bu ajandaya genel olarak ‘’bullet journal’’ deniliyor, henüz ortak Türkçe bir ad koyamadık ne yazık ki. Ben ‘’kişisel takvim’’ olarak nitelendiriyorum – ‘Takvim Türkçe mi sanki?’ demeyin lütfen, hiç olmazsa daha aşina olduğumuz bir sözcük- çünkü kullanımındaki asıl amaç zamanı yönetebilmek. Peki genel hatlarıyla ajandamı nasıl oluşturuyorum?
- Kişisel takvimimde öncelikle yıllık hedeflerime yer veriyorum. ‘1 yıl sonra hayatımda nelerin değişmesi beni mutlu eder?’ diye düşünüp maddelendiriyorum.
- Bu hedefler ölçülebilir ve ulaşılabilir olmalı. Örneğin; her gün kitap okumak, ders çalışmak. gibi bir liste yanlıştır. Bunların yerine; bir ay boyunca her gün en az yarım saat kitap okumak gibi süresi ve sonucu belli hedefler belirlenmelidir.
- Elbette bu ajanda sadece hedef yazıp çizmek için değil, başka sayfalarla daha kullanışlı hale getirip motivasyonunuzu yükseltebilirsiniz. Mesleğinize, alışkanlıklarınıza ve isteklerinize göre değişebilir bir durum bu.
- Benim takvimimde yer alan sayfalarsa şöyle: Okul ders notu takibi, doğum günü listesi, okuduğum kitap ve dergiler, izlediğim dizi ve filmler, aldığım sertifikalar, yazdığım yazılar, gezdiğim yerler, müzik aleti ve yabancı dil ders takibi, sevdiğim şarkılar…
- Siz kendi yaşantınıza göre sayfalarınıza ekleme çıkarma yapabilirsiniz.
- Çoğu zaman bizi karamsarlığa sürükleyen durum, ne yapacağımızı bilmemek oluyor. Bu disiplin sayesinde de yapmam gerekenlerin farkında oluyorum.
- Planlama vesilesi ile çalışmaya, üretmeye dört kolla sarılıyorum ve bu bana başarı olarak dönüyor.
- Yaşam enerjimi yükseltiyor.
- Görevlerimi severek yapmamı sağlıyor çünkü o iş bittiğinde o maddenin üstünü çizmekten alacağım hazzı biliyorum.
- Dört yıldır bu planlamaları sürdürüyorum ve en sevdiğim alışkanlığım diyebilirim.
- Dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de rengarenk çizimli göze hoş gelen bir ajanda oluşturmak için çok fazla zaman harcamamak. Unutmayın o defter siz gününüzü dolu dolu yaşayın diye var, vakit kaybedin diye değil.
- Ve bir not: Ayrıntılarda boğulmamalı, bir hedefinizi yerine getiremediğiniz vakit moralinizi bozmamalısınız. ‘Olabilir’ diyip devam etmelisiniz.
Ben planlamamı bu şekilde yapıyorum. Umarım denersiniz ve memnun kalırsınız. Zamanımızın verimli geçmesi dileğiyle…