ALFREDO’NUN YAŞADIĞI DÜNYADA HAYAT

Dilara Yüksel

Dünyadaki kast sistemi işte bu üç gruba göre ayarlanmış. Yöneticiler: Uçanlar, yönetilenler: Kaçanlar ve eğer başarabilirlerse yöneticilerden üstün, başaramazlarsa sadece yaşayan görünmezler: Araftakiler…

Bir varmış bir yokmuş. Develer olmuş tellal, pireler olmuş berber… Alfredo da annesinin kırık dökük beşiğinde tıngır mıngır sallanırken dünyada bir uçanlar, bir kaçanlar bir de araftakiler yaşarmış.

Doğduktan sonra sonunun ne olacağı belli olmayan insanoğlu, uçan mı olacak, arafta mı olacak yoksa kaçan mı olacak kendisi karar verirmiş.

Uçanların özellikleri; sadece ama sadece mükemmeli isteyip en iyiye odaklanmalarıymış. Onlar için hayatta asla hataya yer yokmuş. Bu yüzden belli sınırlardan çıkamayabilirlermiş. Çünkü dünyada sınırlardan çıkmak risk almak demekmiş ve risk almak demek de her zaman başarı demek değilmiş. Her işlerini zamanında yetiştirirler, planlı yaşar, her zaman dakik olurlar ve her girdikleri ortamda istemeseler bile dikkatleri üzerlerine toplarlarmış.

Kaçanların özellikleri ise; sorumluluk almaktan korkup çoğu zaman her şeyden yakınıp hiçbir şekilde harekete geçmek için bir adım atmamalarıymış. Düzensiz ve hayatı gelişi güzel yaşarlarmış. Hayatta gelemedikleri yerler için hep başkasını suçlarlar ve hep bir bahane bulurlarmış. Çok bir şey yapmadıkları içindir ki fazla bir özellikleri de yokmuş.

Araftakiler ise anlatılmaya gerek duyulmayan görülmezlermiş. Kimse onlara safları belli olmadığı için zaman harcamak istemezmiş. Hayatı ne gelişine göre ne de belli sınırlar içerisinde yaşarlarmış. Bazen en cesur bazen de en korkak olan onlarmış. Ufukları da bu yüzden çok genişmiş, hayal dünyaları rengarenk ve sonsuz bir tasarım gücüne sahipmişler. Tek yanlışları ise konuşmaları gereken yerde kaçanlardan aldıkları özellikleri ağır basarsa susarlar, konuşmamaları gereken yerde uçanlardan aldıkları cesaretle konuşabilmeleriymiş. Bu hata yüzden araftakilerin dünyada çok nadir yerleri olurmuş. Eğer hayatı kuralına göre oynamayı öğrenemezlerse ziyan olurlarmış.

Ziyan olmak… Bu kavram onlar için çok tehlikeliymiş. Bu kelime yetenekli bir insanın dünyada yaşamaya devam etmesine rağmen yok sayılması demekmiş. İşte araftakiler bu yüzden görmezden gelinir ve umursanmazlarmış.

Dünyadaki kast sistemi işte bu üç gruba göre ayarlanmış. Yöneticiler: Uçanlar, yönetilenler: Kaçanlar ve eğer başarabilirlerse yöneticilerden üstün, başaramazlarsa sadece yaşayan görünmezler: Araftakiler…

Bugün sadece ama sadece umut etmek istiyoruz. Umut ediyoruz, belki uçanlar hayatı kontrol etmekten bir gün yorulur ve hayattan zevk almaya başlarlar belki bir gün kaçanlar harekete geçmeyi başarıp yaşadıkları hayat için kimseyi suçlamamayı öğrenirler belki de bir gün araftakilerin hepsi kim olduklarının farkına varıp hayata yön veren ustalardan olurlar…

 

Bir Cevap Yazın

Your email address will not be published.