MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ VE AKINCILAR

Halil İbrahim Peşmen

Aradan yıllar geçti ve şimdi tarih sayfalarından çıkıp çağın getirdiği şartlar ile yeniden
“Milli Teknoloji Hamlesi” ile tarihe sıkı bir damga vurmak üzere diriliyor Akıncılar.

Akıncılar, Osmanlı döneminde savaşın ön saflarında bulunup düşman saflarını bozguna uğratmak görevindeydi. Onlar, Osmanlı’nın seçkin, ileri gelen, kıdemli savaşçılarıydılar, öyledir ki bazıları sadece kalkanla savaşa çıkıp, elleriyle düşmanı zayıflatırdı.

Zaman ilerledikçe o kadar meşhur oldular ki Avrupa’nın korkulu rüyası haline gelmeyi başardılar. Yalnızca Türk askerlerinden oluşup aralarına başka asker alınmayan bu savaşçılar, teknoloji ve sistemin gelişmesiyle sadece tarih sayfalarında yer almaya başladılar.

Aradan yıllar geçti ve şimdi tarih sayfalarından çıkıp çağın getirdiği şartlar ile yeniden “Milli Teknoloji Hamlesi” ile tarihe sıkı bir damga vurmak üzere diriliyor Akıncılar.

“Milli Teknoloji Hamlesi”, gençlerimizi araştırmak ve üretmek üzere ayaklandırmaya yönelik seferberlik olarak biliniyor ve bu çalışma hızlı bir şekilde emin adımlarla yükseliyor.

Türkiye’nin öncüleriyle, gençlerle beraber yetiştirilen bu proje masada kartların yeniden dağıtıldığını ve tarihin tekerrür ettiğini hatırlatmaya yetiyor.

Gerek savunma alanında, gerek evimizde ve dahi birçok alanda dışa bağımlı olmadan, öncü gençliğimiz ile harekete geçerken sadece sınırlarımız içerisinde kalmayıp dünya piyasasında da yer alma konusunda hızla ilerliyor.

Savaş alanında gençlerimizin eliyle yetiştirdiğimiz yeni nesil silahlar, akıncılar gibi düşmanı korkutmaya yeterken diğer yandan sağlık, tarım, ulaşım gibi alanlarda güven vermeyi sağlıyor.

Gençliğimizin ürettiği teknoloji, sadece bizlere umut ve güven tahsis etmekle kalmayıp mazlumların yanında da ecdadımızdan örnek aldığımız gibi durmaya, onlara destek ve güven sağlama yolunda yer almaya devam ediyor.

Çağ hızla değişiyor ve biz bu çağa öncü olma yolunda ilerlemeye koşar adımla devam ediyoruz. Üstadın dediği gibi her alanda “zaman bendedir ve mekan bana emanettir şuurunda yetişen bir gençlik” kimsenin hayal edemeyeceği boyutta yükseliyor, “Milli Teknoloji Hamlesi” ve daha nicelerinde durmayıp çağı değiştirme, yükseltme gayretinde.

Atamız Fatih Sultan Mehmet nasıl kendi eliyle döktüğü topla çağ açıp çağ kapattıysa, biz de kendi elimizle başlattığımız “Milli Teknoloji Hamlesi” ile çağ açıp çağ kapatma yolunda hızla, sağımıza solumuza bakmadan ilerliyoruz.

Ecdadımızın bize emanet ettiği bu tohumu gençlerle beraber koca çınar olma yolunda yükseltiyoruz.

Son olarak sözlerimi üstadın şu dizeleriyle tamamlamak istiyorum:

“Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes,

Ey kahpe rüzgar, artık ne yandan esersen es”

Allah’ın selamı üzerimize olsun.

Bir Cevap Yazın

Your email address will not be published.