SAMET AMCA ESENLER’İ ANLATIYOR

Salih Meriç

Salih Meriç: Dünden bugüne Esenler adlı röportajımıza hoş geldiniz Samet Amca. 🙂

Samet Amca: Hoş buldum oğlum.

Salih Meriç: Siz Esenler ilçesinin yerlilerindensiniz. Acaba bize eski Esenler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Samet Amca: Tabii ki anlatırım. Ben Esenler’in eski ismi Avas olan Atışalanı bölgesinde dünyaya gelmişim. Atışalanı bölgesi eskiden askerlerin talim yapmak için bulunduğu bir yerdi. Az ilerisinde Metris Cezaevi vardı. Çocukluğumda Atışalanı’nda çoban olduğum için koyunları, keçileri, kuzuları otlatırdım. Otlaklar genelde hep çamur çökekti. Annemin dediğine göre biz Esenler’e gelmeden önce o zamanlar sadece Hayriyelerin ve Ahmetlerin evi varmış. Biz geldiğimizden birkaç yıl sonra ben dünyaya gelmişim. Tabii o zamanlar bizim evimiz iki katlı küçük bir evdi. Üst katta buğdaylar, dolaplar ve eskiler vardı. Bizim yattığımız döşekler ise evin bir kenarında durur diğer kenarında bir soba dururdu…

Salih Meriç: Peki şimdi Esenler nasıl ve dünden bugüne neler değişti?

Samet Amca: Aslında geçmişe oranla avantajları ve dezavantajları var. Avantajlarını sayacak olursam, eskiden asfalt diye bir şey yoktu. Yollar harap halindeydi, şimdi altyapı yerine oturdu. Eskiden kanalizasyon denen sistem yoktu. Şiddetli bir fırtına çıktığında etrafı sel alır götürürdü. Etraf çamurdu, kaldırım yoktu. Şimdi artık kafeler, parklar, eğlence alanları ve mağazalar gibi pek çok şey var. Keşke bugün dünyaya gelmiş olsaydım da bu teknolojik aletlerden daha fazla yararlansaydım, okula gitseydim diyorum. Şimdiki gençlere söyleyeceğim şey şu, vakitlerini boşa harcamasınlar.

Salih Meriç: Peki ya dezavantajları nelerdir?

Samet Amca: Dediğim gibi eskiye oranla günümüzdeki Esenler çok farklı. Eskiden uçsuz bucaksız otlaklar, düzlükler vardı. Etrafta koyunlar, keçiler olurdu. Bugünkü Dörtyol dedikleri merkez eskiden köyden farksızdı. Şimdi her yer betondan yapılma binalarla doldu. Etrafta artık kedi, kuş ve köpek dışında hayvan göremez oldum. Bizim zamanımızda en fazla 2 katlı evler yaparlardı. Şimdi bazı evlerin katlarını sayamıyorum. Çok fazla insan nüfusu var. Eskiden çok fazla insan olmazdı. Sayılı camiler olurdu. Sebzeni, meyveni kendin yapardın. Şimdi marketlerde hangisi indirime girmiş diye bakar oldum. Geçmişe göre çıkıp nefes alacağımız parklar da az sayıda. Bir deprem olsa insanların kendilerini dışarı atabilecek yeterli boş alanın olmadığını düşünüyorum. Söyleyeceklerim bu kadar.

Salih Meriç: Bu güzel sohbet ve koyu muhabbet için teşekkür ederim Samet Amca. 🙂

Samet Amca: Rica ederim oğlum. 🙂

Bir Cevap Yazın

Your email address will not be published.