BİRAZ FİLM

İrem Kiras

Sizlere beni en çok etkileyen, düşüncelerime yön vermiş, ruhuma dokunmayı başarmış bir filmden daha fazlası olan eserlerden bahsedeceğim. Hepsinde ortak nokta halime şükretmemi sağlaması oldu. Bu beni birçok kez dinime yaklaştırdı, herkesin aldığı mesajlar farklıdır ve bunları farklı şekilde uygularlar. Benim de en sevdiğim şey olan filmlerden kazandıklarım hep en önemsediğim şeye yönlendiriyor. Başlayalım mı?

Düşlerin Terzisi 2015
Rosalie Ham’ın romanından uyarlanan bu filmin yönetmen koltuğunda Jocelyn Moorhouse oturuyor. Kısaca bahsetmek gerekirse eğer Tilly Dunnage seneler önce terk ettiği kasabasına geri dönüyor. Tilly katil olarak suçlanmaktadır ve vicdani olarak rahat değildir. Geçmişin yaralarını sarmaya çalışırken terzilik yetenekleriyle kasabanın kadınlarını değiştirir ve onlara daha çok yaklaşır. Aynı zamanda da geçmişini haksızlıklarla karalayanlardan tatlı intikamlar almaya başlar. Teddy’ye kalbini kaptırdığında ise kim olduğunu keşfetmeye bir adım daha yaklaşmıştır.

Türü komedi mi yoksa dram mı belli olmasa da bu ayarı tutturmayı çok güzel başarmışlar. Aralara serpiştirilen gerilim ve romantizmle beraber tadından yenmez bir hal almış. Başlarda sıkılmış olsam da ilerleyen sahnelerde ilgimi hep canlı tutmayı başardılar. Bu film bana en çok ön yargının ve sürü psikolojisinin nelere sebebiyet verebileceğini gösterdi. Lanet diye bahsettikleri şey gerçekten Tilly miydi yoksa kötülüklerini gülücüklerle saklayan bu kasaba mıydı? Bana kalırsa lanet yanlış kullanılan kimine göre kullanılmaması gereken duygulara aitti. Bir nevi hepimizin laneti değil mi zaten bu? Bence öyle. Ayrıca bu film bana başka açılardan bakmanın önemini de gösterdi. Herkesin bir şans vermesi gerektiğini düşündüğüm bu filme puanım 4/5.

Frida 2002

Sanat dünyasının ilklerinden ve en özellerinden olan Frida Kahlo’nun biyografik filminin senaristi Clancy Sigal, yönetmen koltuğunda ise Julie Taymor oturuyor.

Bu filmin beni kendisine çekmesine en çok sebep olan şey idolümün hayatından esintiler olmasıydı. Ne yaşadı, düşündü de böyle güzel tablolar ve sözler ortaya çıktı merak ediyordum. Onu araştırırken karşıma çıkan bu film cevapları avucumun içine bıraktı. Kahlo, başına gelenlere rağmen her seferinde daha güçlü ayağa kalkan birisi.

Hem mecazen hem fiziken. Bu gücünden aldığı cesaretle sanat dünyasına büyük eserler bırakmış, bir ideolojinin öncülerinden olmuş güçlü bir kadın. Düşünceleri, eserleri, sözleri, duyguları beni kendine bağlayan birisi. Bu film onu tanımak için büyük fırsat. Puanım 4.5/5.

Tamam Mıyız 2013

Çağan Irmak’ın yönettiği başrollerini Deniz Celiloğlu ve Aras Bulut İynemli paylaşan Tamam Mıyız filmi 2013 yılında vizyona girmiştir. Bedensel engelli olarak dünyaya gelen İhsan her geçen gün daha da mutsuz oluyordur. Temmuz ise kendi ayakları üzerinde durmayı başaran bir heykeltıraştır ancak hayatının bir anda tepetaklak olmasıyla beraber rüyasına daha önce hiç görmediği birisi, İhsan girmeye başlamıştır. Kadersel karşılaşma ikisinin de yeniden doğmasına ve aralarında güçlü bir kardeşlik bağı olmasını sağlamıştır.

Verdiği güzel mesajlara karşı çoğu insanın bu filmden haberinin olmaması ve yeterince duyulmaması beni çok şaşırtıyor. Umudun anlamı olarak gösterilebilecek bu film her halimize şükretmemiz gerektiğini de vurguluyor. Ötekileştirmenin fazlaca yaşandığı bu dünyada bunun yanlışlığını en güzel şekilde suratımıza vurmuş olan bu film benim için bir başyapıttır. İzleyince çok abarttığımı düşünecek kişiler olabilir ama yine de ben bu filmin öznelliği nesnellik yapabileceğine inanıyorum. Kendimizi bulabileceğimize inandığım bu film beni çok ağlattı. Ağlatırken de güldürdü birçok kez. Bu filme puanım kesinlikle 5/5.

Halam Geldi 2013

Halam Geldi gazeteci Evrim Kanpolat tarafından gerçek bir olaydan uyarlanıyor, yönetmen koltuğunda ise Erhan Kozan oturuyor. Film uzun yıllardır var olan ve hâlâ devam eden çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarını yani çocuk istismarını anlatıyor. Filmde on üç yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilmemek, okuldan alınmamak için gösterdiği mücadeleyi görüyoruz. Asıl karakter olan Reyhan ve en yakın arkadaşının çevrelerindekilerin anlamaması adına ilk adetlerini gizlemek ve olduklarında birbirlerine haber vermek için “halam geldi” diye kendilerine parola oluşturuyor fakat kısa süre sonra sırları anlaşılıyor ve Reyhan’ın arkadaşı okuldan alınıyor. Bunun üstüne babası Reyhan’ı zorla okuldan alıp halasının oğlu yani Reyhan’ın öz kuzeniyle dini nikâhla evlendirmek istiyor. Reyhan’ın çabasını ve kederini görüyoruz film boyunca ama bununla birlikte bitmeyen mücadelesini ve çabasını da görüyoruz. Bir yandan yaşanan, bir yandan yaşananların gerçek olduğunu bilmek, bir yandan ise güzel oyunculukları görmek film boyunca gözlerimin yaşlarla dolmasına sebep oldu.

Çok şey gösteriyor topu topu bir saat kırk dakika süren bu film, baktığımız ama görmediğimiz kız çocuklarını zorla gösteriyor. Reyhan ve niceleri şanssız; bir kız çocuğu olarak doğdukları için, doğdukları coğrafya onları saymadığı için, en temel hakları bile verilmediği için şanssız. Belki de benden birkaç yaş küçük veya büyük olan bu şanssız kız çocuklarının talihlerinin kaderlerini belirlememesi adına ses çıkarmak zorunda olduğumuzu bir kez daha anladım Halam Geldi filmiyle. Gözüm kapalı tavsiye edebileceğim bu filme puanım 5/5.

Bir Cevap Yazın

Your email address will not be published.